Umutsuzluk, genellikle kişinin geleceğe dair karamsar hissetmesi ve iyimserliğini kaybetmesi durumudur ve çeşitli psikolojik ve fiziksel sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. En yaygın olarak, depresyonun önemli bir belirtisidir. Depresyonda olan kişiler, hayatlarının kontrolünün dışında olduğunu hissedebilirler ve bu da umutsuzluk duygusuna yol açabilir. Bu durum, düşük enerji, ilgi kaybı, uyku sorunları ve konsantrasyon güçlüğü gibi diğer depresyon belirtileriyle birlikte görülür.
Anksiyete bozuklukları, özellikle genel anksiyete bozukluğu ve panik bozukluk, bireylerde sürekli endişe ve belirsizlik hissi yaratabilir, bu da umutsuzluk duygusunu tetikleyebilir. Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi travmatik yaşantılar sonrası gelişen durumlar da umutsuzluk duygusu ile karakterizedir.
Kronik hastalıklarla başa çıkmak, örneğin kanser, diyabet veya kalp hastalığı gibi durumlar, kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyerek umutsuzluk hissi yaratabilir. Ayrıca, madde bağımlılığı ve sosyal izolasyon gibi durumlar da kişinin kendini çaresiz ve umutsuz hissetmesine neden olabilir. Umutsuzluk duygusu sürekli hale gelirse, altta yatan nedeni belirlemek ve uygun tedavi için bir uzmana başvurmak önemlidir.