Hipertansiyon, yani yüksek tansiyon, genellikle belirti vermeden sinsi bir şekilde ilerleyebilir ve bu nedenle “sessiz katil” olarak adlandırılır. Ancak, bazı durumlarda altta yatan sağlık sorunlarının bir belirtisi olabilir. Hipertansiyonun en yaygın nedeni, birincil (primer) hipertansiyon olarak bilinir ve genellikle yaş, genetik faktörler, aşırı tuz tüketimi, obezite, hareketsiz yaşam tarzı ve stres gibi faktörlerle ilişkilidir.
İkincil hipertansiyon ise başka bir sağlık durumunun belirtisi olarak ortaya çıkar. Böbrek hastalıkları (örneğin, kronik böbrek hastalığı, glomerülonefrit), böbreklerin kan basıncını düzenleyememesi sonucu hipertansiyona yol açabilir. Endokrin sistem bozuklukları, örneğin Cushing sendromu, feokromositoma veya hiperaldosteronizm, hormon dengesizlikleri nedeniyle kan basıncının yükselmesine neden olabilir.
Uyku apnesi sendromu, uykuda solunumun tekrarlayan duraklamaları nedeniyle kan basıncında artışa yol açabilir. Ayrıca, bazı ilaçlar (örneğin, doğum kontrol hapları, steroidler, dekonjestanlar) ve alkol veya uyuşturucu kullanımı da hipertansiyona neden olabilir. Hipertansiyonun kontrol altına alınması, kalp krizi, inme, böbrek hasarı gibi ciddi komplikasyonları önlemek için önemlidir. Bu nedenle, düzenli tansiyon kontrolü ve gerekirse tıbbi müdahale gereklidir.